Fedakârlık Söylemi ile Hemşirelerin Sosyal Hakları Ötelenemez!
Bütün sağlık çalışanlarının sorunlarıyla iç içe geçmiş bir biçimde hemşirelerin sorunları da performansa dayalı rekabetçi piyasa düzeninin sağlığı teslim almasıyla katlanarak artıyor.
Yoğun iş yükünden başını kaldıramayan, peş peşe gelen ağır bir nöbet yüküyle kendisine, ailesine ve hayata zaman ayıramayan hemşireler Coronavirüs salgını sürecinde ateş hattında cansiperâne bir mücadeleye girmişler ancak yeterince korunaklı bir çalışma ikliminden uzak kalmışlardır.
Salgınla mücadele sürecinde barınma ve korunma koşullarında problemler yaşanmıştır. Sıradan günlerde özlük haklarında herhangi bir iyileşmeye gidilmeyen, 3600 ek gösterge gibi hususlarda somut bir hak elde edemeyen, yıpranma payı mücadeleleri katakulliye getirilen hemşirelerden her zamankinden daha fazla olmak üzere pandemi sürecinde de fedakârlıklar beklenmiştir.
Hemşireler mesleklerini özveriyle yapmaktan çekinmezler, her zaman da sorumluluk almışlardır, alacaklardır ancak bu durum haklarını talep etme noktasında geri duracakları anlamına gelmez, fedakârlık söylemi ile sosyal haklar ötelenemez!
Özel kuruluşlarda çalışan hemşirelerin problemleri de had safhadadır. Açık sömürü koşullarında istihdam edilen hemşireler mesai kavramı gözetilmeden düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadırlar. Bu alanda mutlaka radikal düzenlemeler yapılmalıdır.
Yoğun iş yükünün hafifletilmesi, insani bir yaşamın mümkün kılınması için yeteri sayıda hemşire alımının yapılması gerekmektedir. Hemşirelerin çalışma süreçlerinde çocuklarının bakımı için kreş imkânları artırılmalıdır. Mezarda emeklilik uygulamaları çerçevesinde geliştirilen sahte yıpranma payı dişe dokunur bir mahiyet kazanmalıdır. Salgınla mücadele eden hemşirelerin kendileri ve ailelerinin sağlıklarına ekstra ehemmiyet gösterilmelidir.
Artık hemşireler günü her sene olduğu gibi kuru sözlerle kutlanıp geçilmemeli, bahsettiğimiz sorunlara ilişkin kalıcı çözümler üretilmesi için vesile kabul edilmelidir.
SAĞLIK İLKE-SEN YÖNETİM KURULU